Diyanet Takvimi Ön Yüz:
Osmanlı Devleti’nin 36. ve son padişahı Sultan Mehmet Vahdettin’in vefatı (1926)
Eğer kaba, katı kalpli olsaydın, hiç şüphesiz etrafından dağılır giderlerdi… (Âl-i İmrân, 3/159)
Diyanet Takvimi Arka Yüz:
ÂDÂB: DİNİN GEREKLİ, AKLIN GÜZEL GÖRDÜĞÜ DAVRANIŞLAR
Edep kelimesinin çoğulu olan âdâb, fıkıh terimi olarak Hz. Peygamber’in ara sıra yaptığı işler, davranışlar karşılığında kullanılır. Hüküm bakımından gayr-i müekked sünnet gibidir. Yapan sevap kazanır, yapmayansa günaha gir- mez, kınanmaz. Bu yüzden âdâb sayılan davranışlar, farz ve vacibe bir ilave olduğu için nafile, Allah ve Resûlü tarafından teşvik edildiği için müstehap, karşılığında sevap va’dedildiği için mendup, dinî bir mecburiyet olmaksızın yapıldığı için tatavvu, yapanın ahlaki kemalini arttırdığı için fazilet diye adlan- dırılmıştır. Fertlerin yaşayışlarına ve ilişkilerine ortak bir tarzda hâkim olan, aksine davranışların yerine göre ayıp sayılarak kınandığı ahlaki ve toplumsal kuralların tamamına hukukta umumi âdâb denir. Hadis kitaplarında da müstakil başlıklar altında yer alan “Kitâbü’l-edeb” veya “Kitâbü’l-âdâb” bölümlerinde, Hz. Peygamber’in yaşayışı, ferdî ve sosyal ilişkilerde dinen uyulması gereken hususlar, bu konuda Hz. Peygamber’in emir ve tavsiyeleri bulunur.
T.C. Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı
Yâ eyyuhâ-lleżîne âmenû evfû bil’ukûd(i)(c) uhillet lekum behîmetu-l-en’âmi illâ mâ yutlâ ‘aleykum ġayra muhillî-ssaydi veentum hurum(un)(c) inna(A)llâhe yahkumu mâ yurîd(u)
Ey iman edenler! Yaptığınız anlaşmaları tam olarak yerine getirin. Harâm olduğu size bildirilen ve bildirilecek olanların dışındaki hayvanların eti size helâl kılındı. Ancak ihramlı iken avlanmanız helâl değildir. Şüphesiz Allah, dilediği hükmü verir.
"Sizi huzurumuza yaklaştıracak olan ne mallarınızdır ne de evlâtlarınız. İman edip iyi amelde bulunanlar müstesna; onlara yaptıklarının kat kat fazlası mükâfat vardır. Onlar (cennet) odalarında güven içindedirler."
Sebe' Sûresi/37